“Toplumsal cinsiyet eşitliği için işaret edilen tarih 2100”
İklim değişikliği, global ısınma, toplumsal cinsiyet eşitliği, insanların hakkaniyetli bir halde çalıştırılıyor olması, yolsuzlukla çabayı merkezine alan UN Küresel Compact’ın Türkiye Yönetim Kurulu Lideri Ahmet Dördüncü, Bloomberg HT’nin sorularını karşılıklar.
Kurumun çalışmalarına ait, “Biz de Türkiye olarak bu global ağın bir kesimiyiz Türkiye network’ü olarak. Biz Avrupa’da en büyük sekizinci networküz, bölgemizde en büyük networküz, 409 tane bu maksatları ulaşmak için kendini taahhüt eden şirketlerle, akademiyle ve sivil toplum örgütleriyle çalışıyoruz. Dünya’da bu şirket sayısı 17 binin üzerinde yani inanılmaz bir network var” bilgisini veren Dördüncü, dünya çapında yalnızca bu prensiplerin yüzde 17’sinde ilerleme kaydedildiğini belirtti.
Kadınların üst idarede yer almaları yani toplumsal cinsiyet eşitliğine bakıldığında yüzde 50 eşitliğe gelebilmek için 2100 yılını işaret edildiğini belirten Dördüncü, “Türkiye’de ise bu oran yani bayanların idare heyetlerinde yer alma oranı yüzde 17,8’den bu sene yüzde 18,1’e gelmiş. Bir ilerleme var ancak burada maksat yüzde 30, bunun ideali yüzde 50. Sürdürülebilir kalkınma gayeleri açısından toplumsal cinsiyet eşitliği çok değerli bir konu” diye konuştu.
Dördüncü’nın sorulara verdiği cevaplarda öne çıkan başlıklar şöyle;
“Çevre bakımından da bakarsak, Türk iş dünyası ağır bir formda Avrupa’ya ihracat yapıyor, toplam ihracatımızın neredeyse yüzde 70’i Avrupa’ya gidiyor. Şayet siz Avrupa’ya ihracat yapan bir şirketseniz artık Avrupa’nın koyduğu hudutta karbon vergileri, yeşil mutabakata ahenk koşulları bunlara uymak zorundasınız. Münasebetiyle sürdürülebilirlik dediğimiz vakit artık bütün iş dünyası için artık bir elzem, gelecekte yaşamak için bir mecburilik oldu. Bu bahiste çok çalışıyor olmamız lazım.
2025’te gayelerimiz bütün alanlarda daha süratli ve daha çabuk olmak. Bunun için mesela work shop’lar yapmak, insanları bu bahiste daha çok ikna etmek. Büyük şirketler bu sürdürülebilirlik kurallarını çok değerli bir formda adapte ettiler sahiden içtenler. Burada eksik kalan yer bizim kobilerimiz, küçük ve orta işletmelerimiz bilhassa Anadolu’da olan şirketlerimiz, bunlar aslında iktisadın kıymetli bir kısmını teşkil ediyorlar.
Bu sene artık bu sürdürülebilirlik unsurlarını onlara da anlatmak istiyoruz bu çerçevede Bursa’da ve İzmir’de çalışmalara başladık. Gaziantep’e, Denizli’ye gideceğiz hasebiyle Türkiye genelindeki bütün kobileri bu hususta bilgilendireceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve finansal sürdürülebilirlik de çok kıymetli, bizim için ölçmek çok kıymetli.”
“300 milyar dolar para toplanması kararlaştırıldı”
İklim değişikliğini aşikâr bir düzeyde tutmak için büyük bütçe ve efor gerekiğnin altını çizen Dördüncü, “İklimde 2050 amacına ulaşabilmek için 7,7 trilyon üzere bir paraya gereksinim var, iklim değişikliğini belirli bir düzeyde tutmak için yani ısınacak bundan kaçış yok da işte muhakkak bir düzeyde tutulmak isteniyor.
Bakü’ye iklim toplantısına 75 bin kişi geldi bütün dünyadan, sonuçta 300 milyar dolarlık bir para toplanması kararlaştırıldı fakat kimin ne kadar vereceği belirli değil yani bu da havada kaldı. Maldivler, Polinezya üzere exotic Ülkeler en üst düzeyde iştirak sağlamışlar bakan düzeyinde, onlar için çok değerliydi zira global ısınmaya en az asgarî katkıları olan ülkeler bunlar ama global ısınmadan da en fazla etkilenecek ülkeler bunlar olacak. Yani bir trajedi bu adamların yaptığı en ufak bir şey yok ancak en sonunda en çok bunlar etkilenecek. Şayet kutuplardaki erimeler bu türlü devam ederse onlar sular altında kalıp yok olup gidecekler. Nitekim Bakü’de onlar için çok üzgündüm. Bir ülkenin bir şey yapması yetmiyor bütün dünyanın bu gayeler için çalışması lazım” dedi.