Almanya Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis), ülke iktisadına ait yılın 3. çeyreğini kapsayan öncü büyüme bilgilerine nazaran, Almanya’da mevsim ve takvim tesirlerinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), yılın 3. çeyreğinde bir evvelki çeyreğe kıyasla hane halkı ve kamu harcamalarındaki artışın tesiriyle yüzde 0,2 arttı.

Böylece ikinci çeyrekteki revize olarak yüzde 0,3 küçülen iktisat, “üst üste iki çeyrek GSYH’de küçülme yaşanması” olarak söz edilen teknik resesyona girmemiş oldu.

Piyasa beklentisi, iktisadın yüzde 0,1 büyümesi tarafındaydı.

Öncü bilgilerle yüzde 0,1 küçülme olarak açıklanan ikinci çeyreğe ait büyüme verisi de yüzde 0,3 düşüş olarak revize edildi.

Çeyreklik bazda büyümeye olumlu katkı hane halkı ve kamu harcamalarının artışından geldi.

Üçüncü çeyrekte takvim tesirinden arındırılmış yıllık GSYH artışı da eksi yüzde 0,2 oldu.

Beklenen büyümenin sağlanamama nedenlerinden biri zayıf dış ticaret

Zayıf dış ticaret, Alman iktisadının beklenen büyümeyi kaydedememesinin nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Alman iktisadı, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler üzere nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor.

Ekonomi geçen yıl alışılmışın dışında yüksek seviyedeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek güç fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği üzere nedenlerle bir evvelki yıla nazaran yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylelikle, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu.

Hükümet, iktisatta bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023’te olduğu üzere G7 ekonomileri ortasında daralan tek ülke olacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF) da 22 Ekim’de Almanya’nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2’den sıfıra indirmişti. Almanya’da hükümet, büyümeyen iktisada yine ivme kazandırmak gayesiyle iş dünyası ve sendika temsilcileriyle görüşmeler yapıyor.

Alman hükümeti “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” ismi verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor.

Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha düzgün çalışma teşvikleri, güçlü bir iktisat için aktif bir finans merkezi ve yarının iktisadı için verimli güç piyasası üzere 5 alanda 49 tedbir içeriyor.

Almanya’nın yapısal sorumları baskı oluşturuyor

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) Başkanı Nils Jannsen, konuya ait değerlendirmesinde, “Alman iktisadı yerinde sayıyor. Üçüncü çeyrekte GSYH’de yüzde 0,1’lik düşüş beklenirken yüzde 0,2 artış görüldü. Lakin revize bilgilere nazaran, ikinci çeyrekteki yüzde 0,3’lük düşüş daha evvel bildirilenden yüzde 0,1’den daha büyüktü. Genel olarak, üçüncü çeyrekte gayri safi yurtiçi hasıla bir evvelki yılın biraz altında kaldı. Hasebiyle ekonomik üretim hem tarihi hem de memleketler arası karşılaştırmada zayıf kalmaya devam ediyor” sözlerini kullandı.

Almanya’nın GYSH’sinin şu anda 2019’dakinin çok az üstünde olduğunu tabir eden Jannsen, “Bu nedenle GYSH son 5 yılda neredeyse hiç artmadı. Kovid-19 pandemisinin neden olduğu büyük dalgalanmaların akabinde, ekonomik üretim 2022’nin başından beri aşağı üst sakinleşti. Bu da gayrisafi yurtiçi hasılanın 2019’a kadar kaydedilen büyüme trendinin çok gerisinde kaldığı manasına geliyor. Alman iktisadı de başka ülkelerin gerisinde kalıyor” bilgisini paylaştı.

Jannsen, “Hem süreksiz hem de yapısal faktörler ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturmakta. Yüksek faizler üzere süreksiz olumsuz faktörlerin azalmasıyla birlikte ölçülü bir toparlanmanın başlaması mümkün. Bilhassa yapısal sıkıntıların Alman iktisadı üzerinde baskı oluşturduğuna ve Alman şirketlerinin rekabet gücünün azaldığına dair işaretler de artmakta. Sanayi üretimindeki düşüş eğilimi ve son vakitlerde global ticaret sayılarının çok gerisinde kalan zayıf mal ihracatı bunun belirtileri. Ekonomik bir toparlanma, Alman iktisadının eski büyüme patikasının çok gerisinde kaldığı gerçeğini değiştirmeyecektir” değerlendirmesini yaptı.